Nasir, ayakta sürekli olarak baskıya maruz kalan yüzeylerin, kendini korumaya almak için üstteki deriyi kalınlaştırmasına denilmektedir. Yaygın olarak ayaklarda görülen nasırlar, elleriyle çalışan kişilerin ellerinde de görülebilir. Nasırın iki tipi bulunmaktadır.
1-Kallus tipi nasırlar: Bası yerlerinde yaygın bir şekilde görülen düz, yassı ve çok derine gitmeyen nasırlardır. Kallusların ağrısız ya da hafif ağrılı iki tipi bulunmaktadır.
2-Korn tipi nasırlar: İçeriye doğru kök yapan nasırlardır. Sert ve yumuşak olarak kendi içinde ikiye ayrılır. Ayağın daha kemikli bölgelerinde sert kornlar, parmak araları gibi yumuşak ve nemli bölgelerde yumuşak kornlar oluşmaktadır. Bu en çok ağrı yapan nasır çeşididir.
Nasır oluşan bölgedeki derinin sertleşmesi ilk belirti olmaktadır. Kalınlaşan bölgenin basınca maruz kaldıkça kalınlaşması, sertleşmesi ve ağrı yapması diğer belirtileri oluşturmaktadır. Bununla birlikte deride renk değişikliği meydana gelir. Sert ve yüksek bir yumru şeklinde ortaya çıkabilen nasır, kuru sert ve pürüzlü de olabilir.
Nasırın nedenleri arasında;
-Çok fazla ayakta kalmak,
-Vücut ağırlığının artması
-Yanlış ayakkabı tercihleri ( topuklu, ortopedik olmayan dar ya da geniş ayakkabılar)
-Çok fazla yürümek
-Çorapsız ayakkabı giyinmek
-Çeşitli spor faaliyetleri
- Yalınayak yürümek
-Fazla kemikli ayaklara sahip olmak
-Belli meslekler ve aktiviteler yer almaktadır.
Nasır tedavisinde, plazma pen uygulaması , kremler, dondurma ve nasırın mekanik olarak çıkarılması gibi tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Nasır bantları nasırın büyüklüğüne göre seçilir.
Nasır kremlerinin sertleşmiş bölgeyi yumuşatma ve soyma özelliği bulunmaktadır. Çok ilerlemiş vakalarda ise nasırın alınması gerekebilir. Çok kalınlaşmış ve sertleşmiş nasırların tedavisinde önce o bölge çeşitli kremler ve ilaçlarla 7-10 gün boyunca yumuşatılmaktadır. Daha sonrasında nasır yumuşayan bölgeden alınarak temizlenir.
Nasır en çok hangi bölgelerde görülür?
Nasır en çok ayak topuğunda, parmak aralarında, özellikle ayak dördüncü parmağı ile serçe parmağı arasında görülmektedir.
Zamanında tedavi edilmeyen nasırlar ne gibi sonuçlar doğurur?
Nasır zamanında tedavi edilmezse çok daha büyük sorunla yol açabilir. Zaman içerisinde sert ve yüksek bir yumru şeklinde ya da kuru, sert ve pürüzlü bir şekilde ortaya çıkabilir. Tedavi edilmeyen nasırlarda baskı ve basınç arttıkça yaşattığı ağrı da artabilir.
Tedavi sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Nasır tedavisi olduktan sonra tekrarlamaması için uygun ayakkabılar tercih edilmeli ve nasırın tekrar oluşmasını engelleyen koruyucular kullanılmalıdır.
Nasır tedavisi görmüş kişilerin ayakkabı tercihleri nasıl olmalıdır?
Nasır tedavisi görmüş kişilerin ayakkabı tercihleri geniş burunlu, ortopedik, çok topuklu olmayan, yumuşak derili, ayakkabının iç kısmı da çok kaygan ve sert olmamalıdır. Bununla birlikte ayağın doğal yapısına yani ayak kavislerine destek verecek biçimle olmalıdır. Ayağın en uzun parmağı ile ayakkabının ucu arasında yarım santim boşluk olmalıdır. Ayağın anatomik yapısına uymayan ve büyük ya da sıkan ayakkabı giymeye devam etmek nasırların tekrarlanmasına neden olmaktadır.
Nasırın tekrarlanmaması için neler yapılmalıdır?
Nasırın tekrar oluşmasını engellemek için mutlaka o bölgedeki baskı ve basıncı ortadan kaldırmak gerekmektedir. Eğer baskı ve basınç nasırın temizlendiği bölgelerde yine oluyorsa nasırın tekrarlaması kaçınılmazdır. Eğer nasır ayak topuğuna yayılmış bir şekilde oluşuyorsa silikon tabanlıklar mutlaka kullanılmalı ve o bölgedeki baskı azaltılmalıdır. Parmak aralarında tekrarlayan nasırlar içinse yine ayak parmaklarına takılabilen silikon koruyucular kullanılmalıdır.
GOLDİAMON PODOLOJİ ( Eskişehir Ayak Sağlığı Merkezi ); Uzm. Podolog Ali Kadir MEMİŞOĞLU ve Podolog Haticegül ÖZTER ile birlikte hizmetinizde.Tüm diyabetik ayak veya ayak sağlığınız hakkında bilgi alıp tedavinizi yaptırabileceğiniz ayak sağlığı merkeziniz.